“Kıraaathane Söyleşileri”nin 25’incisi Gerçekleştirildi
“Çağımızın Sorunları ve Akif” başlıklı söyleşi, Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Ruhat Yaşar’ın yönlendiriciliği ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Söyleşiye katılımcıları selamlayarak başlayan Arıcan, Mehmet Akif Ersoy’un aslında “meşhur bilinmez” bir şahsiyet olduğunu zira İstiklâl Marşı ve şiirleri dolayısıyla çok meşhur bir şair olduğunu fakat fikir dünyasının, gözlemlerinin çok bilinmediğini belirtti. Ersoy’un, Doğu ve Batı dünyasında yaşanan hadiseleri çok iyi takip ve tahlil ettiğini, sorunlara çözüm arayışı içerisinde olan bir şair olduğunu ifade eden Arıcan, Ersoy’un aslında her bir şiirinde gerek Batı gerek Doğu, Balkanlar ve İslâm coğrafyası için çok yerinde tespitler yaptığını söyledi.
Arıcan, Ersoy’un bugün dahi geçerli olduğunu vurguladığı tespitlerinin; Batı’ya, Doğu’ya ve Müslüman coğrafyasına dair tespitleri olmak üzere üç gruba ayrılabileceğini söyledi.
Ersoy; birinci grupta yer alan Batı’ya açgözlü, yamyam, “tek dişi kalmış bir medeniyet” gözüyle bakmaktadır. 1910’dan 1930’lu yılların sonuna kadar yazdığı şiirlerinde bu bakışının izleri görülmektedir.
İkinci gruba bakıldığında içine düştüğü girdabın farkında olmayan Doğu ile karşılaşılır. Batı’nın zalimliğine karşın Doğu’nun aymazlığının söz konusu olduğu görülmektedir.
Üçüncü grupta ise Müslüman coğrafyasının, ümmetin çıkmazı ile ahlâki, teolojik sorunlar, yanlış kader ve tevekkül anlayışları ve aileye ilişkin sorunlar yer almaktadır.
Her üç grupta yer alan tespitleri Ersoy’un şiirlerinden verdiği örneklerle açıklayan Arıkan, o dönemdeki sorunların aynı zamanda günümüz sorunları olduğunu, tarihin tekerrür ettiğini vurguladı. Akif’in çözüm olarak sunduğu, zihniyet inşası ve ihyasının yine günümüzde de geçerli olduğunu; Allah tasavvurunu, sünneti, Hz. Peygamberi doğru anlayan ve canla başla çalışan millet olunduğu takdirde Müslümanların sorunun çözüleceğini belirtti.
Söyleşi, Üniversitemiz Rektörü Mustafa Doğan Karacoşkun’un teşekkür konuşmaları ve soru-cevap bölümü ile sona erdi.